İlhamını doğal taşlardan alan yeni seri: Avant-Garde’20 Cosentino’nun ultra kompakt yüzeyi Dekton’un yeni serisi Avant-Garde’20, ilhamını doğal taşlardan alan eşsiz tasarımlarıyla estetik ve lüksün buluşma noktasını oluşturuyor. Serinin üç rengi “Laurent”, “Helena” ve “Khalo”, göz alıcı parlaklıkları ve rakipsiz sağlamlığıyla yaşam alanlarını yeniden şekillendiriyor. Dünyanın en büyük kuvars yüzey üreticisi Cosentino’nun ultra kompakt yüzeyi Dekton, yeni serisi Avant-Garde’20 ile her biri kendine özgü karaktere sahip tasarımlar sunuyor. İlhamını doğal taşlardan alan, modern ve zarif çizgileriyle büyüleyen üç tasarım, estetik ve lüksün buluştuğu yaşam alanları tasarlamaya olanak tanıyor.
Sofistike mekanlara lüks ışıltılar: Laurent Port Laurent doğal taşının hayranlık uyandıran güzelliğinden ilham alan Laurent, koyu kahve zemin üzerinde yayılan altın pırıltılı damarlarıyla lüks mekanları yeniden tanımlıyor. Farklı tonlarıyla derinlik kazanan yüzey, sofistike alanların tasarımında kusursuz bir denge yaratıyor.
Stil sahibi alanlar: Helena Beyaz ve gri tonlardaki yarı saydam yapıyı temsil eden Helena, çatlak efekti verilmiş detaylarıyla tıpkı ilhamını aldığı oniks taşı gibi büyüleyici bir güzellik sunuyor. Zarif görünümü ve parlaklığıyla dikkat çeken tasarım, kişiliğin yansıtılmak istendiği stil sahibi alanların dekorasyonu için ideal bir seçenek oluşturuyor.
Derinlik hissi: Khalo Özgün yapısı ve rengiyle dünyanın en beğenilen granitlerinden biri olan Patagonya doğal taşından esinlenilen Khalo ise zarifçe serpiştirilmiş soluk altın, kahverengi ve siyah noktalarıyla yenilikçi bir tasarıma sahip. Parlak yüzey sayesinde ortaya çıkan göz alıcı ışıltı ve derinlik duygusu, yüzeyin kompleks ve renkli yapısını çok daha belirgin biçimde yansıtıyor.
Kullanım alanına özel seçenekler Dekton’un Avant-Garde’20 serisindeki renkler, Cosentino’nun eşsiz ve modern 13 tasarımı bir araya getirdiği “The Collection” konseptinde yer alıyor. Konseptte yer alan diğer yüzeyler gibi Avant-Garde’20 tasarımları da sıvılara, çizilmelere, lekelere, termal şoklara ve UV ışınlarına karşı üstün direnç göstererek rakipsiz kalıcılık sunuyor. Kullanıldığı alana özel farklı kalınlık seçenekleri bulunan ultra kompakt yüzeyler hem iç hem de dış mekanlarda kullanılabiliyor.